“Büyü” ile dolandırıcılık, dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturmakta ve yargılaması Ağır Ceza Mahkemesinde görülmektedir.
- Av. Çağla Fırtına
- 9 May
- 4 dakikada okunur
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2017/169 E., 2017/158 K.
SUÇ : Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME
GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.05.2012 tarihli ve 2009/912 Esas, 2012/604 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci, 58 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 4 yıl hapis ve 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.05.2012 tarihli ve 2009/912 Esas, 2012/604 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesinin 26.04.2016 tarihli ve 2015/13439 Esas, 2016/6161 Karar sayılı kararı ile " sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri değerlendirme ve takdir etme yetkisinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla hüküm kurulması" nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Turgutlu Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.11.2017 tarihli ve 2017/169 Esas, 2017/158 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci, 58 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 4 yıl hapis ve 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık kararı temyiz ettiğine ilişkin dilekçe vermiş, herhangi bir gerekçe bildirmemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay günü, katılanların evinin önüne gelen sanığın, katılanlara mevsimlik işçi olarak çalıştığını, yetimlerine mevlit okutacağınden yardım topladığını söyleyerek katılanlarla sohbet ettiği esnada, katılan ...'e kızı olan Gülşen'in nişanlı olup olmadığını sorarak kızında büyü olduğunu, nişanlısından ayıracaklarını söyleyip büyüyü bozabilirim diyerek yumurta istediği, yumurtayı bir bezle kapatıp bir şeyler mırıldandıktan sonra yumurtayı kırdığında yumurtanın içinden saç ve muska çıkması ile katılanların sanığa inandıkları, kızın altınlarında da büyü var onları da getirin okuyayım diyerek altınların getirilmesini sağladığı ve daha sonra altınları bir şekilde alarak evden ayrıldığı olayla ilgili olarak sanık hakkında kamu davası açılmıştır.
2.Katılanlar, olaydan bir süre sonra haberlerde gördükleri sanığı teşhis ederek müracaatta bulunmuşlar, kendilerine gösterilen sanığın fotoğrafı ile de sanığı teşhis etmişlerdir. Ayrıca yine duruşmada SEGBİS bağlantısı ile de kendilerini dolandıran kişinin sanık olduğunu teşhis ettiklerini beyan etmişlerdir.
3.Sanık savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini, katılanları tanımadığını, olay yerine hiç gitmediğini, kendisini başka biri ile karıştırdıklarını beyan etmiştir.
4.Mahkemece, sanık ve katılanlar beyanı, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamı ile sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin kabulü ile hakkında temyize konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.05.2012 tarihli ve 2009/912 Esas, 2012/604 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi uygulanırken Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/271 Esas ve 2009/157 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alındığı, kararın yalnız sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesinin 26.04.2016 tarihli ve 2015/13439 Esas, 2016/6161 Kararın bozulduğu, bozma sonrası sanık hakkında hüküm kurulurken önceki tekerrüre esas alınan ilamdan daha ağır hükümlülük içeren Kayseri (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/342 Esas ve 2003/1336 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alındığı anlaşılmış, önceki hükümde aleyhe temyiz bulunmadığından, 1412 sayılı CMUK'nin 326 ncı maddesinin son fıkrası ve 5275 sayılı Kanun'un 108 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Turgutlu Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.11.2017 tarihli ve 2017/169 Esas, 2017/158 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.09.2023 tarihinde karar verildi.
Fırtına Hukuk & Danışmanlık Bürosu
0544 970 90 72
#sahtecilik #çek #rıza #cezadavası #cezaavukatı #dolandırıcılık #istanbulavukat #sanık #beraat #tahliye #dolandırıcı #kadıköy#avukat #niteliklidolandırıcılık #ağırcezamahkemesi #katılan #mağdur #büyü #dini #inanç #istismar #suç #ceza #hukuk #adalet
Comentarios